entry'ler (219)

nef

Site yönettirelim derken ortak oldukları aidatlarla pek yakında kendi imajlarını kendileri bitirecek inşaat firması. Şu an 2+1 daire aidatı 450 tl olmuş durumda. Teknik servislerinin hiçbirşeyi adam gibi çözememesi de cabası.. Otoparkı çizen mimar bir de site yönetimlerinden sorumlu kişi, sizlere ahirette bir çift lafım var, hazır olun.

türk hava yolları

amsterdam uçağının pisti neden pas geçtiğini açıklamadığı için itibar kaybetmiş havayolu şirketidir. madem o kadar büyük bir firmasın, avrupanın en iyisisin, şeffaf ol, dürüst ol. orada insanlar ecel terleri dökmüş, daha önce (3 yıl) senin uçağın düşmüş aynı piste, 9 kişi ölmüş... hala yok bir açıklama..

kamil koç

artık tercih etmem için pek de sebep kalmamış firmadır. cuma akşamı 23.00 istanbul-antalya arabası sağolsun mesleğinden bıkmış bir şoför tarafından kullanılmaktaydı, ve kendisi de hız limitini aşmadığı konusunda mola yerinde bizimle tartıştı.

sevgili şoför beyfendi, 30 la dönülecek virajı 90 la dönüp hala hız limitlerinde kalabilirsin, bu matematiği de bize yutturmaya çalışman artı bir özellik mi sende acaba bunu hiç düşündün mü ?

tüm gece totalde zoraki 1 saat uyumuş, ve tüm haftasonum bu bey yüzünden heba olmuştur.

velhasıl efendim, her büyümüş firma gibi kamil koç da yozlaşmıştır. o kaptanlarına uyguladığı sözde testleri de artık uygulamadıklarına eminim denebilir.

drtus com

kurucusu pek bir tüccar insandır.* reklamını yaptığı dersaneyle ilgili ima içeren bir yorum bile saniyesinde silinir, sonra da sitede "doktorların özgür paylaşım sitesi" diye tanıtım yapılır.. gariptir..

arçelik

yeni teknik servis reklamıyla sahtelikten ölen, hatta daha öte bişeyler olan yerli malı, yurdun malı. lakin bunu kimse kullanmamalı. şöyle ki :

(bkz: #12570215)

arçelik teknik servisi

son olarak bozulan buzdolabımın hasar tespiti için benden 20 lira alan, sonra eve gelen teknisyen arkadaş (!) ve garip davranışları * * sonucu şikayette bulunulmuş, işini düzgün yapmaktansa birilerine yaptırmayı görev edinmiş, güzel ülkemin teknik servis kanayan yarasına çözüm olmaktansa büsbütün saçmalamış teknik servis hizmetler bütünüdür.

şikayet sonrası bi sk.m değişecekmiş gibi özür telefonları aldım. göstermelik umursamalarınızdan bıktık sayın arçelik/beko. dünya markasıyken artık kenar mahalle markası oluyorsunuz haberiniz yok.

ha bir de geçen bir baktım, kapıma indirim kuponu koymuşlar. serviste indirim olacakmış. hasar tespiti de ücretsiz diyor.. yanlış anlamayın adıma değil kupon, gayet pizzacı kuponu.

avril lavigne

evlenip yaşlandıkça büyümek yerine küçülmeyi tercih ettiğini, aklından da bir parça azaldığını bizlere göstermek için olsa gerek çektiği yeni klip gördüğüm en trışkadan kliplerinden hatta genel anlamda kliplerdendir. yazık olmuş.

gluteraldehit

cilt antisepsisinde toksik olduğu için kullanılmayan ancak endoskop, laringoskop gibi yarı kritik cihazların içerisinde beklediği kapta bulunan ideal antiseptik kimyasal.

(bkz: antisepsi)
(bkz: dezenfeksiyon)

cnn türk

an itibariyle haberi sunan spikerin beni sesiyle korkuttuğu haber kanalı. dağılın ulan tonajlı ablayı da ilk kez gördüm...

edit: ablamız tanıdıkmış ancak -yapılıyo, -soruluyo tarzında sondaki -r leri o kadar çok yutuyor ki külhanbeyi edası bir türlü gitmiyoR.

üst kattaki kız öğrencinin çöpündeki prezervatif

edit yapması için kendi yazısını okuması yaklaşık 5 dk süren, bir abaza şakirt yazısı yazayım de gelen tepkilerle otuzbir çekerim diye düşünen immatür yazarın "üst kattaki kız öğrenci" diyerek indirgediğine göre hangisinden bahsettiğini çok iyi bildiği kızlardan birinin özel hayatı.

boya için uzatılan parmağı emen seçim görevlisi

muhtemelen ilk kez oy veren, evdeki pornolarından sıkılmış yalnız erkeğin aklından geçen vakit kaybı düşüncedir.

(bkz: teenage fantasies)

köhne lokantalardaki garsonların müthiş hafızaları

okuduğumda "yıllar sonra sizi hatırlayan garson" dumuruyla karşılaşacağımı düşündüğüm lakin yine de şahane tespit. gel gelelim bir de kayseri'de meşhur ümit kafe vardır ki, bu yüce özellik kendisine hiç uğramamıştır. zira bir aralar ne isterseniz isteyin tavuk şnitzel gelirdi masanıza.

-biz bi karışık tavuk tabağı, bi hamburger bi de şnitzel alalım. yanına 2 kola ve bi vişne suyu.

yarım saat sonra :

+üç şnitzel üç kola sizin miydi ?
-...

recep tayyip erdoğan

"bir işçilerin sendika haklarına uğrasa, bir emeklileri görse, bir öğrencilere el atsa, memura bi dokunsa, doktorun ne dediğini bir duysa, öğretmenlerin derdini dinlese, sanatçıya küfretmeyi de keserse, oh ne güzel lider" diye sevilen, memleketin her yanında bu cümlenin tamamı veya bir kısmının tekrarlanarak halen oy verilen başbakanımız.

kim kaldı ha? kim kaldı size sorarım. dükkanının yanına diğer dükkanı açana bakarak zenginleştik derseniz buyrun hep beraber verelim oyları yahu.. biraz gerçeklere bakın sadece, onun karnı aç bunun karnı aç ama oylar akpye öyle mi. bravo.

platoon

zamanında piranha gibi kolpalar serisi ile piyasaya çıkan, halen tırışkadan ürünler üreten bir ürünü alınırken dikkat edilmesi gereken marka..

muhteşem yüzyıl

lord of the rings moduna bürünen dizi.. bir yüzüktür gidiyor hadi bakalım...

bumk

yıllardır severek dinlediğim, korolara sahip müzik kulübü. kendilerini bizzat tanırdım ve her türlü desteği de esirgemezdim, lakin gerek az önce kanald de dinlediğim lüzumsuz justin bieber şarkısı ve şimdi halen seslendirdikleri elvis sonucu, eski tadını tamamen kaybetmiş olduğuna kanaat getirdim. bir koro olduklarından çok seslilerdi, artık tek seslilermiş, öğrenmiş olduk. keşke o tek sesleri bari sesi olanlardan seçseydiniz sayın bumk. toylarda iş yok efenim, ne varsa eski nesil...

edit: dilbilgisi

okan bayülgen

yaklaşık bir aydır yaptığı programlarla türkiye'de cinsellik sorunsallarına inanılmaz katkıları, kimse tarafından yadsınamaz insan.

zaman zaman ağızda oluşan bakır tadı

Insan beyninde tat ve koku merkezleri yanyana ve koordineli çalıştığından birşeyin tadı hakkinda fikir sahibi olmak için onu yemek gerekmediğinden doğru olan önerme. Aynı mekanizmayla bu önermeye şaşıranların burnunu kapatıp tat almayı denemelerini önerir, havayla tat almadığına göre var bu işte keramet hadi biraz düşünmeye derim..

okan bayülgen

az önce bitirdiği pazar gecesi programında, çocuğunu evlat edinmiş ve içten bir annenin kafasını kurcalayan sorunlara pek sayın hocalardan* gelen karman çorman cevapları öyle bir toparlayan televizyoncu oluvermiştir ki, bir doktor olarak bazen ne kadar (hatta çoğcu zaman) kafa karıştırdığımızı ve bunun birileri tarafından bize gösterilmesi gerektiğini düşündüren, sonsuz empati yeteneği veya güdüsünü bana bu gece bir kez daha göstermiş, anlayana saz, yürekten insan. bu konuda cüneyt özdemir'le kesiştiklerini düşünüyorum. ikisi de madur ve zanlı, suçlu ve suçsuz, hain ve zalim, büyük ve küçük arasında iletişimi sağlamaya çalışırlarken saniyesinde empati kanalını bir diğerine aktarabilme yeteneğine sahip. bunu yapabildikten sonra ne kadar saçmalasanız, gaf yapsanız, hata etseniz tolere edilir okan bey. çünkü sizi bugün parlatan şey insan olabilmenizden, gayrısı insan olduğunuzdandır.

new york ta beş minare

bir akp ve fethullah gülen ortak yapımı. bazı internet sitelerinde okuduğum film yorumlarından sonra 'allah allah farklı bi filme mi gittim acaba' dedim, şöyle ki, cemaat mensubu kardeşlerimizden birkaçı her nasılsa bu filmi cemaate saldırı diye görmüşler, ama bi yandan da 'iran'ın tırnağı olsak bea, topunuz amerikancısınız' diye eleştirerek bu tarz yorumları kale almamam gerektiğini ispatlamışlardır. ben film izlemeyi biraz biliyorsam bu film şöyle birşey efendim :

film hocaafendinin postmodern hali, onların bile amerika'da terörden çektiğinin iması ve yanında terör-islam fobisi sentezi popüler sosu, e yanında soft içeceği amerikan efektleri, dur şurdan bi emniyet teşkilatına da dokunduruyum gayesi*, islami terör türkiyede nerden çıkar, doğudan, dur ben bi kürt-islam-terör sentezi yapayım radikal islamı yakalayayım da görün çabası, e tatlı olarak da töre cinayeti, cehalet versus islam duruşundan oluşmakta derim ben.

takdir ettiğim yönleri yok mu ? elbette var, haluk bilginer'in oyunculuğu, birtakım emerikan efektler, mustafa sandal'ın ceketi, cami sahnesi, secde sahnesi, ülkücülerden para isteyen cemaat sahnesi. beğendiğim noktalar..

lakin, mustafa sandal'ın kendisi, oyunculuğu, fbi ajanına 'babaa, 2 dakka önce geldim bi laf sokuyum gidicem' tavrı, türkiye'de yeni yasalar konusunda über egemen bağış replikleri, emniyet'e sallamalar, yersiz ve kısa filmlerden oluşuyormuş havasındaki kurgu.

dublaja karşı 'e mahsun türkçe konuşan adama karşı -ne dediler- dedi abi' yorumuna k.çımla gülerek, orjinal film yan salondaydı demek isterken, hollywood kokan kilisedeki evliliğe 3G'yle bağlanan haluk abiye selamlar ediyorum.

şunu da merak etmeden edemiyorum: acaba hacı gümüş aile davasını falan anlatsaydı ta en başından karısına, bu yollara düşerler miydi ? pek post-modern hacıya uymuyo bu kadar dışlamak, ne de olsa paylaşım, hoşgörü vs. sözkonusu. neyse efenim, izlenesi bence herşeye rağmen.